Mittwoch, 26. Januar 2011

MİHRAC URAL VE BEYLERDERESİ İHBARI

Konuyla ilgili olarak 30.8.2010 tarihinde “Sakla samanı gelir zamanı” başlıklı bir yazı yazmışım.
Bu yazıyı okumuş olanların yeniden bakmaları gerekmiyor. Eğer okumamış iseniz, benim yazılarım arasında http://enginerkiner.org (okuduğunuz yazı yayınlandığı sırada) 104 numara idi.
Kısaca özetlersem:
Mihrac Ural, benim Beylerderesi’nde öldürülen üç yoldaşın yerini ihbar ettiğimi, evli olduğum İlker’in ablasının da bana “sen katilsin” dediğini, benim de bunun üzerine onu sokağa attığımı yazmıştı.
Geçen yıl ya da Beylerderesi’nden 34 yıl sonra bu büyük gerçeğe nasıl ulaştın, hangi kanıta dayanıyorsun, diye sorarsanız, kanıtı filan yoktu.
Benim cevap vermemi istiyor ve ardından da kanıtları sıralayacağını söylüyordu.
Bilinen numara…
Sen konuş ben senin söylediklerinde çelişki arayıp kanıt üreteyim…
Olmadı tabii…
Herife bir cevap verdim, nutku tutuldu, arkasına bakmadan dönüp kaçtı.
İlker’in ablası Beylerderesi’nden sonra altı yıl benimle evli kalmıştı.
Mihrac Ural’da bulunmaz ama başka insanlarda onur diye bir şey vardır.
Sorarlar: “Hanım hanım, kardeşinin katiliyle altı yıl nasıl evli kaldın?” diye…
Ötesini yazmadım, bu kadarı yeterdi…
Mihrac Ural bir daha bu konuyu açmadı…
Ama olmaz ki!
Bu kadar ciddi bir iddia ortaya atılıp, tutmayınca da susulmaz ki…
Mesele belli aslında…
Hesabı şuydu: Böyle dersem acaba etkilenir mi? Konuyu saptırabilir miyim?
Yapamadı…
Mihrac Ural sadece devrimcilerin katili, Muhabarat elemanı, MİT işbirlikçisi, örgüt parasının hırsızı değildir….
MİHRAC URAL PUŞTUN TEKİDİR…
Bu tür bir davranış gösteren insana başka ne söyleyebilirsiniz?
Ve bu puşt, bu tür yöntemlerle, anlı şanlı güney bölgesini yıllarca susturmayı da becerdi.
Karşısında sustuğunuz adam bari adam olsa…
Tek sermayesi pislik yapmak olan puştun teki…
Ne devrimcisi, karşımızdaki adam bile değil…
Bazı arkadaşlar pisliğe bulaşmak istemedikleri için susmuşlar, öyle diyorlar…
Boş versenize siz…
Herife bütün pisliklerini tek tek yedirdik.
Bu arada galiba başka pislikler de bulacağız.
Onları da yediririz.
Bu alışkanlığımız 1974’ten kalmadır.
Bu örgüt, sonradan devrimci hareketin en büyük örgütü olacak olan Devrimci Yol ile gırtlak gırtlağa boğuşularak kuruldu…
Kuştan korkan darı ekmez…
Mihrac Ural kuş bile olamadı…

Sonntag, 16. Januar 2011

MİHRAC URAL VE KÜRT HALKINA İHANET

„devrimin en temel ihtiyacı daha çok özgürlük ve demokrasidir….
çağımızda devrimci olmak demokrasi ve özgürlüğün alanlarını sonuna kadar genişletme mücadelemiz de yer almak demektir…’’


diye buyurmuş Mihrac Ural…

Yukarıdaki belirlemenin teorik sefaletini geçelim.
Aslında teorik sefalet bile denmez. Teorik bir paçavra…
Bunun yerine şunu soralım:
Madem böyle bir görüşün var, neden yapmıyorsun?
30 yıldır Suriye’de yaşıyorsun.
Suriye’de yaşayan Kürtlerin daha çok demokrasi ve özgürlüğe fazlasıyla ihtiyacı var.
Türkiye’deki Kürtlerden daha çok ihtiyaçları var.
Bu ülkedeki Kürtlerin yaklaşık yüzde 20’si nüfusa kayıtlı bile değil. Başka bir deyişle ülke vatandaşı olarak sayılmıyorlar, kimlikleri yok. Bu ülkede yabancı bile değiller.
Türkiye Cumhiyeti tarihinde Kürtlere yönelik en ağır baskı dönemlerinde bile böyle bir yönteme başvurulmadı. Ülkede yaşayan Kürtlerin elinden vatandaşlıkları alınmadı.
Suriye’de ise alındı…
Kimisi –Mihrac Ural gibi- Cemil Esat gibi dayısı sayesinde 6 ayda ülke vatandaşı olur, binlerce Kürt ise bu ülkede doğup büyümelerine rağmen, sakıncalı görüldükleri için vatandaşlıkları ellerinden alınır.
Bir ülkede yaşayan insan vatandaşlıktan çıkarılır mı?
Suriye yapar…
Sadece bir kişiye değil, binlerce kişiye yapar.
Mihrac Ural, Lazkiyeli soytarı, madem daha fazla demokrasi ve özgürlük olmasını savunuyorsun, devrimci olmayı da en başta buna bağlıyorsun, bunu en başta 30 yıldır yaşadığın ülkede, Suriye’de savunsana…
Hariçten gazel okumak kolay…
Türkiye’de Kürtler ve Araplar için anadil eğitimini savunuyorsun.
Güzel de, aynısını neden Suriye’deki Kürtler için de savunmuyorsun?
Suriye’de son olarak Kürtçe’nin açık kullanımına yönelik yeni yasaklar getirildi.
Protesto etsene!
„Hangi devirde yaşıyoruz, insanlar anadillerini özgürce kullanmalıdır. Anadilini okulda öğrenmek herkesin hakkıdır“ desene…
Diyemezsin… Muhabarat kafanı koparıverir…
Mihrac Ural devlete karşı mücadele edermiş!
Yanlış anlamayın, 30 yıldır yaşadığı Suriye’deki despot devlete karşı değil…
Sınır ötesindeki devlete, mesela Türkiye Cumhuriyeti’ne ya da başka bir devlete karşı mücadele eder…
Onun demokratlığı falan sınır ötesidir. Sınır içinde hiç bir halt edemez.
Başkasına, Türk şovenisti, der.
Kendisi Arap şovenistinin Allahıdır!
Orasını karıştırmayın!
Mihrac Ural sadece sınır ötesine havlar…
İçerde haddine mi düşmüş…
„Çağımızda devrimci olmak“ diye buyurduğunda, siz bunu, „Suriye dışında devrimci olmak“ diye okuyun.
Mihrac Ural her yerde devrimcidir!
Sadece Suriye’de değildir…
Mihrac Ural sadece Acilciler’e değil, Kürt halkına ve Suriye’deki öteki yoksullara da ihanet etmiştir.
Tek derdi örgütten çaldığı yüksek miktarda parayı korumaktır.