MİT-MUHABARAT-MİHRAC
Konu unutulamaz
Mihrac Ural her zamanki yöntemiyle köşeye sıkışınca konuyu saptırmaya çalışıyor.
Efendim neymiş, Suriye’deki rejimin akıbeti hakkında aramızda “doğal saflaşma” varmış.
Aramızda saflaşma olalı yıllar oldu efendi!
Senin Muhabarat ile birlikte çalıştığın yıllardan beri biliniyordu.
Önce Hafız Esad daha sonra Beşar Esad padişahlık dikta rejiminin yılmaz savunucusu olarak sen de bunu bir kere daha doğruluyorsun.
Doğrulamasan bile ne olur!
Devrimci harekette bilmeyen mi kaldı…
Yıllar önce Suriye’de iken gözleriyle görmeyen ve başkalarına da anlatmayan mı kaldı…
Osman Nuri Gündeş, 1970’li yılların ikinci yarısında İstanbul MİT Başkanı olan şahıs, anılarında o dönemde Acilciler’in içine köstebekler sızdırıldığını yazıyor.
Sen, adamın kitabından söz ediyorsun ve her zamanki numaranla herkesi aptal sanıp “sızdırılmış köstebekler” bölümünü atlıyorsun.
Nuri Gündeş, 1978 operasyonu öncesinde içerden bilgi aldıklarını söylüyor.
Polise içerden bilgi veren baş köstebek senden başka kim olabilir?
Bütün bölgeleri dolaşan, gittiği her bölgede yakalanma olan bu köstebek senden başka kim olabilir?
MİT’e sınırlı bilgisi olan herhangi bir bölge sorumlusu değil, ancak geneli bilen birisi bilgi verebilirdi.
Bu da sensin, başka ihtimal de bulunmuyor.
Yanında en az bir ya da birden fazla Antakyalı MİT Acilcisi de bulunabilir.
Ama baş köstebek sensin!
Mihrac Ural’ın MİT tarafından içimize sızdırılmış bir ajan olduğu da böylece kanıtlanmış oluyor.
Polis ifadesi kaybolmuş Mihrac Ural’ın bu durumunun ne kadar dikkat çekici olduğunu üç yıldan beri bu sitede değişik yazılarda ele almıştık.
Hayatında Antakya’yı görmemiş kişiler bile gözaltına alındıklarında bu kente götürülürlerken, senin götürülmemenin ne kadar dikkat çekici olduğu üzerinde durmuştuk.
“Çok işkence gördüm, her tarafım parçalandı” diye yıllardan beri hikaye okuyan seni, tutuklanmadan önce polisten savcılığa birlikte giden devrimcilerden gören olduğunu, onların ifadesine göre “kazık gibi” olduğunu burada açıklamıştık.
Aklı sıra konu değiştirecek!
İsyan dalgasının silkeleyip salladığı Beşar Esad rejimi pek sağlammış da, biz de bu rejime karşı uluslar arası komplo yapıyormuşuz da…
Bize ne gerek var aslanım!
Suriye halkının bir bölümü fazlasıyla yeterli…
O ülkede herkes senin gibi Muhabarat ajanı değil…
Onlar dururken bize gerek bile kalmaz…
O rejim bir kere silkelenmiştir…
Yüzden fazla kişiyi öldürmüş ama olayları bastıramamış ve peş peşe geri adımlar atmak zorunda kalmıştır.
Beşar Esad yönetimi de senin gibi tek ayağı üzerinde kırk yalan söyleyen bir özelliğe sahiptir.
Bugün sözüm ona “reformları” açıklayacaktı, hiçbir şey söylememiş.
Bunlar böyledir, alayı böyledir.
Okulları tatil eder öğrencileri Esad yanlısı gösteriye getirirler.
Sendikalara “katılın” derler, onlar da katılırlar.
İşçilere ve memurlara iki saat izin verilir, zorunlu izin, gösteriye katılma izni…
Bu durumda babam da orada olsa katılırdı!
Bakın size bir şey söyleyeyim:
Suriye ordusuna iki tane Tomahawk füzesi sallasınlar, bugün Esad’ı destekleyenlerin çoğunluğu Obama’dan bile hızlı Amerikancı olur…
Suriye’yi biliyoruz, geçelim bunu…
Acilciler’in içine sızdırılmış köstebekler kimlerdi?
Baş köstebek Mihrac Ural…
İkincisi büyük ihtimalle Ali Fuat…
Başka var mı, varsa kimler?
Başka kim Antakyalı MİT Acilcisidir?
Biz mi araştıracağız, yoksa bir başka MİT sorumlusunun daha anılarını yazmasını mı bekleyeceğiz?
Engin Erkiner
Freitag, 8. April 2011
Abonnieren
Posts (Atom)