Sonntag, 10. März 2013
MİHRAC URAL: MUHABARAT'TAN MİT'E
35 yıl olmuş ya da aradan 35 yıl geçmiş...
10 Mart 1978'de yakalanan -resmi yakalanma tarihi böyle, gerçekte daha önce yakalandığını sanıyoruz ve bu bilgimizi de bazı gazetelerde yer alan haberlere dayandırıyoruz- Mihrac Ural'ın bulunduğu bu operasyonda yaklaşık yüz kişi yakalandı.
Bu iş nasıl oldu, yakalananlar uzun süre doğru dürüst bilgi vermedi. Verilen bilgi de verildiği yerde kaldı, başka yerlere ulaşmadı.
Antakya, İstanbul, Ankara, Bursa, Samsun illerinde kesin olarak gerçekleşen Adana ve Niğde ile de kuvvetle muhtemel bağı olan bu operasyon, Acilciler adlı örgütün tarihindeki ilk ülke çapındaki operasyondur.
Daha önce de yakalanmalar olmuştu ama en fazla gerçekleştiği il ile sınırlı kalmıştı.
Mart 1978 operasyonunda ise polis ülke çapında örgütün bir ucundan girip öteki ucundan çıktı.
Yıllar sonra operasyonun gerçek faili, baş faili ortaya çıkarılabildi: Mihrac Ural.
Yıllar sonra öğrenebildik ki, Mihrac Ural'ın farklı kişilerce görülmüş farklı ifadeleri bulunuyor.
Kimisi iki sayfa ifade okumuş, kimisi yarım sayfa...
Sonra anladık ki, bunların ikisi de gerçek değil; polis tarafından uygun şekilde düzenlenmiş ifadeler...
Nebil Rahuma, Mihrac Ural'ın el yazısıyla kendisine gelen kağıtta yazılı olan adrese gider ve yakalanır.
Bunu kendisi yakın arkadaşlarına söyler.
"İfaden nerede Mihrac Ural" diye sorarız. Yoktur, kaybolmuştur...
Bu operasyon sırasında herkes Samandağ'daki banka soygunuyla ilişkilendirilmek için Antakya'ya götürülürken, Antakyalı olan sen neden bu kente -en azından açık olarak- götürülmedin, diye sorarız; cevap veremez.
Ya da "orada deşifre değildim" diye saçma sapan bir cevap verir.
Antakya gibi küçük bir kentte birbirini tanımayan mı vardı?
Ve sonra ve sonra...
Mihrac Ural'ın babası Urubacı imiş...
Bunu kendisi de itiraf etti ve dahası kendisinin Suriye'de iken eski Urucalıcalra çekilmiş fotoğrafını yayınladık.
www.thkp-c-acilciler.blogspot.com
adresinde yayınlanan bu fotoğraftaMihrac Ural kendisini "genç Urubacı" olarak takdim ediyor.
Uruba hareketi, Hatay'ın Suriye'ye bağlanması gerektiğini savunan bir harekettir ve Suriye gizli servisi Muhabarat ile de bağı vardır.
Mihrac Ural'ın ifadesinin polis tarafından düzenlenmesi gerçeği başka bulgularla da desteklendi.
Mihrac Ural, Bursa'da genelev önünde sıra beklerken polis tarafından fotoğraflanıyor.
Bunu kendisi de kabul etti, etmek zorunda kaldı, zira Bursa'nın yerel gazetelerinden birisinde bu fotoğraf yayınlanmış.
Ama hiç kimse Mihrac Ural'ın polis ifadesinde Bursa ile ilgili tek kelime hatırlamıyor...
Olacak şey mi bu!
Olur, ancak ifadeyi polis düzenlemişse olur.
Ve ardından Mihrac Ural'ın anne tarafından dedesinin MİT Hatay Bölge Başkanı olduğunu öğrendik.
Bir dönem dayısının MİT'te çalıştığını biliyorduk ama öyle değilmiş.
Dedesi hem de bölge başkanıymış...
Hatay, kozmopolit yapısı nedeniyle Özel Harp Dairesi'nin Karadeniz bölgesiyle birlikte en iyi örgütlendiği alandır.
Dedenin babanın uğraştığı işleri -Urubacılığı- bilmemesi mümkün değil...
Zaten küçük yer, nasıl bilmeyecek?
Mihrac Ural yakalandığında kendisine, "Muhabarat ile çalışıyorsun, bizimle de çalışacaksın" denilmiş olmalıdır.
Mihrac Ural bunu kabul eder. İçimize sızdırılan MİT ajanı olmanın karşılığında da ifadesi uygun şekilde düzenlenir.
Baba muhabaratçı dede MİT'çi...
MİT'TEN MUHABARAT'A MİHRAC URAL...
Hapisten sonra daha 12 Eylül bile gelmeden tabanları yağlayıp Suriye'ye kapağı atar ve Cemil Esad'ın hizmetine girer.
1981 yılında Şam'daki Muhabarat merkezinde adam sorgulayacak kadar aktiftir. (Biz söylemiyoruz, www.enginerkiner.org sitesinde Mihrac Ural tarafından sorgulanan kişinin kendisi anlattı.)
Devrimci harekete bu ikili ajanı iyi tanıttık.
Abonnieren
Posts (Atom)