Bir bu eksikti, o da oldu!
Mihrac Ural’ın sağ kolu, otuz yıllık yoldaşı Mehmet Yavuz’un Doğru Yol Partisi Mersin İl Örgütünde 2006-2007’de başkan yardımcısı olduğu, bu partiden milletvekili aday adayı olduğu ve halen de bu partinin üyesi olduğunu öğrenen bir arkadaş, “Devrimci harekette böyle bir şey ilk defa oluyor” dedi.
Haklı! İlk defa olan soldan sağa geçilmesi değil, bunun gizli yapılması ve devrimci gibi görünülmeye devam edilmesi…
Reha Çamuroğlu, kendisini tanımıyorum, 12 Eylül öncesinde İstanbul’da Acilci sempatizanı olduğunu sonra duydum. Daha sonra fikirleri değişiyor ve AKP’li oluyor.
Söylenecek bir şey yok! İnandığı yerde olmuş ve bunu da açık olarak yapmış.
Başka örnekler de var.
Eskiden devrimci olanlar büyük çoğunlukla daha sonra CHP’li olurlar ve bunu zorlanarak da olsa bir şekilde açıklarlar.
Söylenecek bir şey yok! Devrimcilik zor gelmiş, başka yere gitmişler ve bunu da açık olarak yapmışlar.
Davranışlarını onaylamak mümkün olmasa bile en azından gizli kapaklı yanları yok…
Mehmet Yavuz ise bir ilk örnek…
Anneme DYP’li olduğumu söylemeyin, o beni devrimci biliyor! misalinden bir olay bu…
İşin daha da ilginç olan yanı, pis kokuların buram buram yükseldiği yanı ise konunun ortaya çıkış şekli…
Mehmet Yavuz belli ki yıllardan beri DYP üyesi…
Başkan yardımcılığına milletvekili aday adaylığına kadar yükseldiğine göre, demek bu partide epeyce emek harcamış…
Ve bunu kimse bilmiyor…
Mersin’deki devrimciler bile bilmiyor.
Sesini çıkarmasa belki daha uzun süre de bu durum ortaya çıkmayacak…
Hatay polisi “gizli örgüt” soruşturması yapıyor.
Kişi DYP üyesi midir diye sormak aklına bile gelmez.
Mehmet Yavuz üyelikle ilgili bilgilerini bilinçli olarak veriyor.
“Kiminle uğraştığınızı anlayın, ayağınızı denk alın” demek istiyor.
“Yaptığım her şey kanunlar çerçevesinde izin alınarak, ilgili makamlara bilgi verilerek yapılan hareketlerdir” diye de ekliyor.
Bundan daha açık konuşulmaz, öyle değil mi!
Neler yapmıştı mesela Mehmet Yavuz?
“Biz Acilciler” başlıklı bildiriye imza atarak, İbrahim ve beni Acilcilerin tarihini kötülemekle suçlamıştı.
Anlaşılan bunun için de gerekli yerlere bilgi vermiş ve izin almış…
Ne günlere kaldık yani…
Eski bir Acilci sempatizanı DYP’li bize Acilcilik öğretiyor!
Aynı şahıs blogunda Ergenekon sanıklarının propagandasını yapıyor.
Aydınlık ve Doğu Perinçek’i övüyor.
DYP üyesi ve devrimci geçiniyor.
“Nebil yoldaş” diye gözyaşları döküyor.
Bir DYP’liye göre Nebil yoldaş, “devlet düşmanı bir anarşist”tir, öyle değil mi?
Normal bir DYP’li böyle düşünür.
Ama Mehmet Yavuz ve kadim dostu, 30 yıllık yoldaşı Mihrac Ural öyle düşünmüyorlar.
Bir ayakları DYP’de bir ayakları Ergenekon’da ve bu arada da Acilciler ile teması kaybetmemeye çalışıyorlar. Hatta Acilciler’i yeniden kurmaya çalışıyorlar.
Bu kadar yere dağılırsan sonunda kaçınılmaz olarak kıç üstü düşersin.
Olan da bu zaten…
12 Eylül 1980 sonrasında Suriye’de çöreklenen Mihrac Ural ve yandaşları Muhabarat ile yakın işbirliği yaptılar.
Bunlar Muhabarat Acilcileri idiler.
Daha sonra Mihrac Ural’ın MİT ile bağlantısını da ortaya çıkardık.
Şimdi de Mehmet Ağar ve Ergenekon bağlantısı çıktı.
Sürekli bir şekilde kendi kendilerini ihbar ediyorlar kendi foyalarını kendileri açığa çıkartıyor.
Bunu daha önce de söylemiştim. Yoksa aradan otuz yıl geçtikten sonra bu kadar karanlık olayı nasıl açığa çıkartırdık?
Öylesine izler bırakmış ki, otuz yıl sonra bile bulunuyor.
Mehmet Yavuz’un kendi DYP üyeliğini açıklaması gibi…
Mehmet Ağar amcan sana kızacak Mehmet Yavuz…
Bir işi beceremediniz, diye…
Yazıklar olsun size diye…
Kanun örümcek ağı gibidir. Büyük sinek deler geçer, küçük olan takılır.
Anlıyorsun değil mi!
Engin Erkiner
Fazla bilgi için bkz. enginerkiner.org
Abonnieren
Kommentare zum Post (Atom)
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen