Samstag, 5. Oktober 2013
MİHRAC URAL VE REYHANLI'NIN LANETİ
Reyhanlı’da Muhabarat ve Mihrac Ural tarafından örgütlenen patlama sonucu 51 kişi öldü.
Mihrac Ural patlamanın olduğu geçen Mayıs ayından beri bu katliamdan kendini kurtarmak için türlü çeşitli numaralara başvuruyor.
Önce “Bunu Türkiye yaptı” dedi.
Ardından “İsrail yaptı” dedi.
Son olarak da “El Nusra yaptı” dedi. Daha da ileriye gidip bu örgüte “ben yaptım” diye açıklama bile yaptırdı.
Kimin aracılığıyla yaptırdı derseniz, Muhabarat elemanı kimin aracılığıyla yapar? Tabii ki Suriyeli bir ajans vasıtasıyla yapar…
El Nusra da yaptığı açıklamayla olayı yalanladı, böyle bir açıklaması olmadığını bildirdi.
Zaten olaydan beş ay sonra “biz yaptık” diye açıklama yapmak hayli garipti ama insan Mihrac Ural gibi sıkışınca hiç düşünmeden böyle yöntemlere başvuruyor.
Hepsinin ardından Hatay polisi açıklama yaptı ve “bu iş Mihrac Ural-Muhabarat işidir” dedi. Ve ekledi: “Telefon konuşmalarına kadar elimizde bilgi ve belge mevcut.”
Eskiden beri aynı numara…
Bilenler bilir: 1980’li yıllarda Lazkiye’de bulunan ve haberleşme için kullanılan posta kutusunun adresi yıllarca hiç değişmedi. Türkiye’den Suriye’ye postalanan her mektup polis tarafından okunuyor ve ardından gönderiliyordu.
PK adresini değiştirmeyerek polise kolaylık sağlamış oldular!
Aynı durum telefonlar için geçerlidir.
Suriye’den Türkiye’yeye ya da tersi yönde yapılan her telefon konuşması dinleniyor.
Yıllardan beri bilinen bir durum…
Mihrac Ural buna rağmen yıllardır kullandığı haberleşme yöntemlerini hiç değiştirmeden kullanıyor.
Kendisi için tehlike yok nasılsa ve dahası bu konuşmalar ileride açıklanırsa kendisi için reklam olacağını düşünüyor.
Böylesine sefil bir tip karşısındayız.
Ama planladıkları gibi olmadı ve patlamalar sonucu halktan 53 kişi öldü.
Yapanlar yakalandı ve arkasındakiler de ortaya çıkarıldı.
Mihrac Ural kırmızı bültenle aranıyor.
53 kişinin katili olarak hiçbir yere gidemez artık.
Banyas’ta kadın ve ve çocukların da bulunduğu 65 kişinin öldürülmesini de üstlendi.
El Nusra kellesine para ödülü koyduğunu açıkladı.
Bunu duyunca “ilgim yok” dedi.
Acayip korkaktır, bildiğiniz gibi değil…
Ne yaparsan yap, hangi numarayı çevirirsen çevir, Reyhanlı’da katlettiklerinin laneti seni bırakmayacak…
Tıpkı 1980’de Adana’da öldürttüğün Ali Çakmaklı’nın, 1982’de Lazkiye’de öldürttüğün Müntecep Kesici’nin lanetinin peşini bırakmadığı gibi…
Abonnieren
Kommentare zum Post (Atom)
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen